- Konu Başlıkları
- Kınalıada'nın Tarihi
- Ermenilerden Türklere Kültür Mozaiği
Kınalıada'nın Tarihi
Prens adalarının en küçüklerinden olan Kınalıada İstanbul’a da oldukça yakındır. Eski isimleri Proti ve Akoni olan bölgenin şehre yakın konumu Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanılmasına neden olmuştur.
Batıda Çınar Tepesi ve hemen yanında Teşvikiye Tepesi bulunur. Hristo Manastırının yer aldığı alan ise Hristo Tepesi’dir.
Tarihi açıdan çok zengin olduğunu söyleyemeyeceğimiz adada Bizans sürgünlerinden en bilineni VII. Dukas Mikhail döneminde İzmit’te yakalatılıp gözleri oyulduktan sonra üzerine bir keşiş elbisesi giydirilip, Hristo Manastırı’na sürgün edilen IV. Romanos Diogenes’indir. Mezarının ise bugünkü yetimhanenin hemen yanında olduğu rivayet edilmektedir.
Ermenilerden Türklere Kültür Mozaiği
17.yüzyılda Ermeni adası olarak bilinen Kınalıada Lehistanlı Tıbir Simeon’un seyahatnamesinde yer bulmuştur. 1846 yılında vapur seferleri ile Rum ve Türk nüfusun göç etmesi sonucu da bölgedeki kültürel yapı çeşitlenmiştir. Cami ve manastırların yan yana bulunması ve Türk mimarisinin ürünü köşklerin fazlaca olması bu durumun sonucudur. Ancak günümüzde diğer adaların aksine burada Ermeni toplumu nüfusta önemli bir paya sahiptir.
Geçmişte su ve elektrik sıkıntısı olan ada 1946’da elektriğe; 1981’de de suya kavuşmuştur. Günümüzde kışın 300 kişilik bir nüfusu, yazın 15 bine çıkmaktadır. Ayrıca Ermeniler özellikle yaz aylarında ev kiralayarak alışkın oldukları atmosferi yaşamaya devam ederler.